Adam Bütün günyorulduktan sonra, çok kötü bir halde Otobüs durağında bineceği otobüsünü bekliyordur. sonunda uzun bir süre sonra beklediği yere gidecek olan otobüsü gelir ve biletini attıktan sonra arka taraflara doğru yürümeye başlar. Birkaç adım ilerdeki iki kişilik koltuğun boş olanına doğru ilerler; tam oturacağı sırada oturmasına mani olan bir ses tonu onu durdurur: - Buraya oturmana izin veremem! sen Benim kim olduğumu biliyor musun? - Kim olduğunuzu bilmem gerekmiyor? - Ben Yrd. Doç. falan kişiyim. - Evet? - Benim gibi kıdemli birinin yanına oturamazsın! - Size bir soru sormak istiyorum. Siz Yrd. Doçentlik ünvanınızdan sonra ne olacaksınız? - Doçent. - Peki sonra? - Şayet başımıza bir şey gelmezse Profesör. - Daha sonra? - Belki zor ama, Ordünaryus Profesör. - Evet... Peki bu dereceden sonra? - Hiiç... - Ben şimdiden 'hiç'im; lütfen müsade edin yanınıza oturayım... filmizle Bunun gibi güzel fıkralar yanı güzel film tanıtımlarının yapıldığı bloğuda incelemek istersiniz.
Nasreddin Hoca bir yolculuk sırasında mola veriyor ve bir hana giriyor.Bu sırada hana bir başka yolcu daha giriyor ikisi birden hancıdan yiyecek bir şeyler istiyorlar.Yalnız hancı yiyecek olarak sadece bir balık olduğunu söylüyor ve bunu paylaşın der.Bunun üzerine Nasreddin Hoca:-Bence balığın sadece başını yiyeceğim der.Hancı bunun nedenini sorar.Hoca da: -Balık başı zekayı artırır.Balık başı yiyen insan akıllı olur der.Bunun üzerine diğer yolcu hemen atılır ve Hoca'ya : -Balık başını niye sen yiyeceksin? Ben yemek istiyorum der.Hocada itiraz etmez.Balığın koca gövdesini Hoca yer ve bir güzel karnını doyurur.Diğer yolcu ise sadece balığın başını yer ve Hoca'ya seslenir: -Sen koca gövdeyi yedin karnını doyurdun.Ben sadece kafayı yedim aç kaldım der.Hoca da bunun üzerine şöyle der: -Bak nasıl akıllandın!

kavuk

Nasreddin Hoca bir gün arkadaşlarıyla dertleşiyormuş arkadaşı demiş ki: – “Ya hocam dün sizin evden bir ses çıktı. Ne sesiydi o?” Hoca: “Hiç sadece eşimle biraz tartıştık benim kavuğum merdivenlerden yuvarlandı”, demiş. Arkadaşı:“Yahu hocam hiç kavuktan bu kadar ses çıkar mı?”,. Hoca da: – “Ya anlasana içinde ben de vardım”, demiş.

Temel veDursunun amerikayı dethi

Daha Amerika henüz keşfedilmemişken, Temel ve Dursun Amerikaya gidiyor.
Yolda kızılderililer önüne çıkıyor. Bizimkiler korkudan ne yapacaklarını şaşırıyor, biri gaz salıyo biri altına kaçırıyo.Kızılderililer kokudan hemen kaçıyor. Temelle Dursun buranın ismi bundan sonra ''Laz ve Gaz'' olsun diyor.
Az ilerde kızılderliler tekrar önlerini kesiyor,bu sefer neyapacaklarını şaşıran
ortaklardan Dursun hemen sazını çıkarıyor çalmaya başlıyor.Sesten korkan kızılderililer yine kaçıyor. Temelle Dursun buranın ismide bundan sonra ''Teksaz'' olsun diyor ve yola devam ediyorlar. Az ilerde yine kızılderililer önlerine çıkıyor bu sefer çok sinirliler Dursun yine sazı çıkarıyor, Kızılderili şefi sazı elinden alıp bacağında kırıp Dursunun arkasına sokuyor sonrada gidiyorlar. Temel Dursuna bundan sonra buranın ismi de ''Arkansaz '' olsun diyor

Aysun kayacı

aysun kayacı eski model chevrolet marka otomobilini satmaya karar verir. En
yakın dostuna bu fikrini söyler. Yakın dostu aysuna;
- ''Aysuncuğum senin araban 200 bin kilometrede çok eskimiş kimse almaz'' demiş.
Üzülen aysun kayacı ne yapacağım diye dostuna danışmış. Dostuda;
- ''benim tanıdığım bir usta var git ona kilometreyi düşürsün''.
aysun kayacı tamirhaneye gider. usta kilometreyi 10 bine düsürür. aradan bir hafta geçer. Arkadaşı banu alkana;
- ''ne oldu hallettin'mi sattınmı'' demiş.
aysun kayacıda;
- ''yok ya vazgeçtim arabam daha 10 bin kilometrede satarmıyım hiç'' demiş

tatil bitti



Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."

Temel ve dursun

Temel ile Idris avciliga merak sarmislar ve bu isi pirinden ögrenmeyi kafaya koymuslar. Duymuslarki bilmem ne köyunde bir Mehmet aga varmis,bu isin piriymis. Hangi delikten, hangi hayvan çikar bilirmis. Dogru Mehmet agaya gitmisler, dertlerini anlatmislar. Hayli yasli bir adam olan Mehmet aga "zaten artik benimde birilerini yetistirmem lazim" demis ve çikmislar daglara.Ufacik bir delik çikmis karsilarina. Mehmet aga demis... Bu delikten biraz sonra sincap çikar."Gerçekten iki dakika sonra çikmis sincap, bizim avcilarda sincabi bir atista vurmuslar. Biraz ileride biraz daha büyük bir delik. Mehmet aga demis : - "Birazdan burdan bir tavsan çikar.", dedigi gibi tavsan çikmis gerçekten ve bizimkilerde indirmisler asagi. Daha ileride biraz daha büyük bir delik bu defaki kurban tilki imiş.Mehmet aga - "Ben yoruldum artik gidiyorum", demis.Temel ile Idris biz biraz daha avlanacagiz diye devam etmisler. Koca bir delige rastlamislar ve beklemeye baslamislar..Ertesi günkü gazetelerde haber - "Manisa treni iki kisiyi ezdi".